Alkol kötüye kullanımı Alzheimer hastalığı geliştirme riski olarak değerlendirildi

Alkol uzun zamandır insan sağlığı için önemli bir risk faktörü olarak kabul ediliyor ve zararlı etkileri yaygın olarak biliniyor. Ancak, son çalışmalar alkol kötüye kullanımının beyin için daha önce düşünülenden daha ciddi ve uzun vadeli sonuçlara sahip olabileceğini gösteriyor. Özellikle, Brezilya'daki Sao Paulo Üniversitesi'nden bilim insanları, düzenli olarak aşırı alkol tüketimi ile beyinde damar lezyonlarının gelişimi ve Alzheimer hastalığının biyobelirteçleri arasında güçlü bir bağlantı olduğunu ortaya koyan geniş çaplı bir çalışma yürüttüler.
başlık görselinin altındaki test pankartı
1.781 kişiden alınan beyin otopsi verilerine dayanan yeni çalışma, kendi alanında en büyük ve en ayrıntılı çalışmalardan biri. Analizde bilim insanları, tespit edilen beyin hasarını, katılımcıların akrabalarından anketler yoluyla toplanan alışkanlıklarıyla karşılaştırdı ve sigara içme, fiziksel aktivite ve yaşam tarzının diğer yönleri gibi birçok faktörü hesaba kattı. Sonuçlar, alkolü kötüye kullananların vasküler beyin hasarı geliştirme riskinin önemli ölçüde arttığını gösterdi.
Düzenli olarak büyük miktarda alkol tüketen kişilerin serebrovasküler kazalara yakalanma riskinin hiç içmeyenlere kıyasla %133 daha fazla olduğu bulundu. Daha önce alkolü kötüye kullanmış ancak bırakmış olanların riski %89 daha yüksekti ve orta düzeyde içenlerin riski %60 daha yüksekti. Bu rakamlar, orta düzeyde alkol tüketiminin bile beyin sağlığını olumsuz etkileyebileceğini ve çok ve düzenli olarak içenlerin özellikle ciddi sonuçlar yaşadığını gösteriyor.
Ek olarak, ağır içicilerin Alzheimer hastalığıyla ilişkili bir biyobelirteç olan tau düğümlerinin daha yüksek seviyelerine sahip olduğu bulundu. Bu düğümleri geliştirme riskleri %41 daha yüksekti, eski alkolikler ise %31 daha yüksek risk taşıyordu. Ağır içicilerin ayrıca genel olarak damar hasarı ve beyin hasarı geliştirme risklerinin önemli ölçüde daha yüksek olduğu ve yaşam beklentilerinin alkol içmeyenlere kıyasla ortalama 13 yıl azaldığı bulundu.
İkna edici verilere rağmen, bilim insanları çalışmalarının yalnızca istatistiksel bir ilişki gösterdiğini, doğrudan bir neden-sonuç ilişkisi göstermediğini vurguluyor. Yani, alkolün beyin hasarına neden olduğu kesin olarak söylenemez, ancak daha fazla çalışma gerektiren açık bir ilişki vardır. Yaşlanma Çalışmaları için Biyobanka projesinin bir parçası olarak, bilim insanları katılımcıların ölümünden sonra beyin dokusunu analiz ederek hiyalin arterioloskleroz ve tau düğümleri gibi hasar belirtileri aradılar.
Alkol tüketim seviyelerini belirlemek için, akrabalar ölümden önceki üç aydaki içki alışkanlıkları hakkında ayrıntılı anketler doldurdular. Katılımcılar dört gruba ayrıldı: hiç içmeyenler, orta düzeyde içenler, çok içenler ve eski alkolikler. Bilim insanları, çok içenlerin beyin hasarı belirtileri ve nörodejeneratif hastalıkların biyobelirteçlerine sahip olma olasılıklarının önemli ölçüde daha yüksek olduğunu buldular.
Beyin dokusu hasarına ek olarak, eski alkolikler beyin kütlesi-boy oranının azaldığını ve bilişsel yeteneklerin kötüleştiğini gösterdiler; bu da akrabalarının verileriyle doğrulandı. İlginç bir şekilde, orta ve ağır içiciler arasında böyle bir bağlantı bulunmadı; bu da alkol ve nörodejeneratif hastalıklarla ilişkili süreçlerin karmaşıklığını ve çok faktörlü doğasını gösteriyor.
Araştırmacılar çalışmalarının sınırlılıkları olduğunu vurguluyor: Bu, doğrudan bir neden-sonuç ilişkisi kurulmasına izin vermeyen kesitsel bir çalışma. Ayrıca katılımcıların içki alışkanlıklarının dinamikleri hakkında veri eksikliği vardı; bu, alkol tüketiminin süresi ve yoğunluğunun etkisine dair daha doğru bir resim sağlayabilirdi.
Ancak çalışmanın bulguları alkol tüketimini sınırlamak için başka bir argüman daha ekliyor. Bilinen kardiyovasküler hastalık, kanser ve yara iyileşme sorunları risklerine ek olarak, aşırı alkol tüketimi artık beyin hasarı ve Alzheimer hastalığı riskinin artmasıyla ilişkilendirildi. Bu, özellikle nüfus yaşlandıkça giderek daha da önemli hale gelen nörodejeneratif hastalıkları önleme bağlamında önemlidir.
mk.ru