Dil Seçin

Turkish

Down Icon

Ülke Seçin

Russia

Down Icon

Bir onkolog, Novgorod sakinleri arasında akciğer kanseri vakalarındaki artışı açıklıyor ve önerilerde bulunuyor.

Bir onkolog, Novgorod sakinleri arasında akciğer kanseri vakalarındaki artışı açıklıyor ve önerilerde bulunuyor.

Solunum organı tümörleri (bronşlar, trakea ve akciğerler), Rusya'da erkeklerde prostat kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanser türüdür. Ancak son yıllarda doktorlar, kadınlarda da solunum kanseri görülme sıklığında artış olduğunu bildirmektedir. Dahası, akciğer kanseri diğer kanser türlerine kıyasla bile çok yüksek bir ölüm oranına sahiptir. Hastalığın risk faktörleri nelerdir ve hangi önlemler alınabilir? Bu konuları, Novgorod Bölge Klinik Onkoloji Dispanseri Başhekimi ve Novgorod Bölgesi Baş Onkoloğu Oksana KOMAROVA ile yaptığımız bir sohbette ele alıyoruz.

Akciğer kanseri ciddi bir tıbbi ve sosyal sorundur. Gelişmiş ülkelerde en sık görülen kötü huylu tümör olup kansere bağlı ölümlerin önde gelen nedenidir. Novgorod Bölgesi'nde 2024 yılında 370 vaka kaydedilmiş olup, bu vakaların neredeyse üçte biri kadınlarda görülmüştür. Bu yılın ilk 10 ayında 250 akciğer kanseri vakası teşhis edilmiştir. Ayrıca, son beş yılda kadınlarda yılda teşhis edilen vaka sayısı iki katına çıkmıştır. 2020 yılında 57 kadına akciğer kanseri teşhisi konurken, bu sayı 2024 yılında 104'e yükselmiştir. Erkeklerde ise Novgorod Bölgesi'nde yılda ortalama 250 vaka teşhis edilmektedir.

Akciğer kanseri ölüm oranına gelince, kadınlarda bu göstergenin 2020'de 12,29'dan 2024'te 20,3'e (100.000 kişi başına) yükseldiğini de belirtmekte fayda var. Erkeklerde ise bu gösterge 77,36'dan 63,4'e geriledi.

– Son zamanlarda onkologlar kanserin tedavi edilebilir olduğunu söylüyor. Akciğer tümörlerinin nesi var?

Bir onkolog, Novgorod sakinleri arasında akciğer kanseri vakalarındaki artışı açıklıyor ve önerilerde bulunuyor.

Akciğer tümörü olan hastalar genellikle ileri evrelerde uzmanlaşmış merkezlere gelirler, bu da radikal tedavinin mümkün olmadığı anlamına gelir. Geçen yıl, akciğer kanseri vakalarının %46,3'ünü III-IV evrelerinde tespit ettik ve bu yılın ilk 10 ayında bu sayı %45,4'e yükseldi. Bu nedenle, akciğer kanseri de dahil olmak üzere tümörleri erken evrelerinde aktif olarak tespit etmek hayati önem taşımaktadır.

Günümüzde akciğer kanseri ve diğer solunum yolu hastalıklarının erken teşhisi, iki ayrı projeksiyondan oluşan göğüs röntgeni ile sağlanmaktadır. Bu, yerel bir klinikte doktor muayenesinin bir parçası olarak gerçekleştirilebilir. Ancak, hastalığın belirtilerini erken evrelerde güvenilir bir şekilde tespit etmek her zaman mümkün değildir. Bu nedenle, akciğer kanserinin daha doğru teşhisi için doktorlar düşük doz bilgisayarlı tomografi (BT) önermektedir.

Akciğer kanserini erken evrede tespit etmenin tümör belirteçleri gibi başka bir yolu var mı? Endişe uyandıracak herhangi bir semptom var mı?

– Akciğer kanserinde kan tümör belirteçlerini belirlemeye yönelik yöntemler kullanılmaz.

Hastalığın ilk evreleri asemptomatiktir veya semptomlar diğer solunum yolu hastalıklarının semptomlarına benzeyebilir: değişken yoğunluk ve şiddette öksürük, balgamda kan, nefes darlığı, boyun, sırt ve omuzlara yayılan ve öksürükle şiddetlenen göğüs ağrısı ve genel zehirlenme belirtileri. Bu semptomlar herhangi bir solunum yolu hastalığının belirtisi olabileceğinden, hastalar genellikle tıbbi yardım almayı geciktirir. Bu nedenle, bu semptomları yaşarsanız, her zaman tetikte olmalı ve tıbbi yardım almalısınız.

Bazı akciğer tümörleri diğerlerinden daha agresiftir ve üç ila altı ay içinde gelişebilir. Adenokarsinom gibi diğerleri ise daha yavaş, birkaç yıl içinde büyür. Tüm akciğer kanserlerinin yaklaşık %57'si, doktorlar hastalığı teşhis ettiğinde birincil tümörün ötesine yayılmış durumdadır.

– Akciğer kanserine ne sebep olur? Sigara içmek mi?

Kanserojenler (tütün dumanı gibi) sadece akciğer kanserinin değil, tüm kanserlerin nedenleri arasındadır. Pasif içicilik de buna dahildir. Kanserojenler, akciğerlerin iç dokusunda DNA değişikliklerine neden olur. Doku ne kadar hasar görürse, kanser geliştirme riski de o kadar artar. Sigara içenlerin solunum yolu hastalıkları ve tüberküloza yakalanma olasılığı daha yüksektir; bu hastalıklar bronş ağacında ve akciğer dokusunda kötü huylu tümörlerin gelişimine katkıda bulunur. Sigara içmeyenlere kıyasla, sigara içenlerin akciğer kanseri geliştirme riski yaklaşık 20 kat daha yüksektir. Gelişmiş ülkelerde ölümcül akciğer kanseri vakalarının yaklaşık %90'ı sigaradan kaynaklanmaktadır.

Erkekler, bu hastalıklara daha sık yakalandıkları için hâlâ baskın sigara içen gruptur. Kadınlar arasında bu hastalıkların görülme sıklığının son zamanlarda artması, aralarındaki sigara içme oranının artmasından kaynaklanıyor olabilir.

Sigara içmenin yanı sıra, mesleki olarak kimyasallara (asbest, benzopiren, nikel ve bileşikleri, kömür yanma ürünleri vb.) maruz kalmanın da akciğer kanseri geliştirme riskini etkilediği gösterilmiştir. İnsan papilloma virüsü ve diğerleri gibi virüslerin de akciğer kanserine neden olduğu bilinmektedir. Ayrıca, toz parçacıklarına maruz kalma ile akciğer kanseri gelişimi arasında doğrudan bir bağlantı olduğu tespit edilmiştir: Havadaki toz konsantrasyonu sadece %1 artsa bile, hastalığa yakalanma riski %14 artmaktadır.

Bazı kronik hastalıklar (zatürre, kronik bronşit, tüberküloz) akciğer kanserinin gelişiminde rol oynar. Akciğer kanseri gelişme riski yaşla birlikte artar ve oluşumu genetik faktörlerden de etkilenir. Örneğin, hastaların yakın akrabalarında sıklıkla bu hastalık öyküsü vardır.

Sağlık Bakanlığı, 3-9 Kasım tarihleri ​​arasında Akciğer Kanseri Önleme Haftası düzenliyor.

– Akciğer kanserini önlemenin etkinliğinden bahsedebilir miyiz?

Doğru ve zamanında önlem alınması kanserin görülme sıklığını yarı yarıya azaltabilir.

Kural #1: Kötü alışkanlıklardan vazgeçin. Aktif ve pasif sigara içimi, alkolizm ve uyuşturucu bağımlılığı vücudun savunmasını zayıflatır ve bu da kanser hücrelerinin aktif büyümesine yol açabilir.

Obezite akciğer kanserine yakalanma riskini kat kat arttırıyor, bu nedenle 2 numaralı kural kilonuza dikkat etmektir.

Tehlikeli maddelere maruz kalan kişiler, solunum sistemlerini korumak için kişisel koruyucu ekipman, maske ve solunum cihazı kullanmalıdır. Düzenli ve etkili bir havalandırma sağlanmadığında, patojen mikroorganizmalar odada birikerek akciğerlere girerek çeşitli iltihaplanma süreçlerine neden olur ve bu da kötü huylu tümörlerin gelişimini tetikleyebilir. Bu nedenle, uygun havalandırma şarttır!

Hareketsiz bir yaşam tarzı, akciğerlerde tıkanıklığa ve dolayısıyla akciğer kanserine yol açabilir. Her gün orta tempoda yürüyüş yapın. Ayrıca, akciğer rahatsızlıklarınız varsa derhal tedavi ettirin!

Ayrıca, tıbbi muayene ve önleyici muayenelerden geçmeyi unutmayın; doktor gerekli testleri önerecek ve bu, hastalığın zamanında tespit edilmesine yardımcı olacaktır.

Bu basit kurallara uymanız kansere yakalanma riskinizi önemli ölçüde azaltacaktır.

Şunu vurgulayayım: Günümüzde etkili tedavi yöntemleri mevcut, doktora başvurmaktan korkmanıza gerek yok; tedaviye ne kadar erken başlanırsa başarı şansı o kadar artar.

Olga İvanova

Novgorod Bölge Klinik Onkoloji Dispanseri'nin fotoğrafı

Novgorod

Novgorod

Benzer Haberler

Tüm Haberler
Animated ArrowAnimated ArrowAnimated Arrow