Porto'da binlerce kişi LGBTI+ onur yürüyüşü yaptı

Cumartesi günü binlerce kişi, Porto'nun merkezindeki birçok caddeyi, şehrin 20. LGBTI+ Onur Yürüyüşü'nde renklendirerek, görünürlüklerini ortaya koymak ve toplumun maruz kaldığı çeşitli baskı biçimlerine karşı çıkmak için kamusal alanı işgal etti.

Yürüyüş, Avenida dos Aliados'ta başladı ve Porto'nun merkezini çevreleyerek Praça da República'nın neredeyse yarısını, Rua da Boavista'nın tamamını, Cedofeita'ya doğru dönüşe ve Rua de Cedofeita'nın tamamını, Cordoaria'daki Largo Amor de Perdição'ya ulaşana kadar doldurdu.

Rota boyunca en küçüğünden en büyüğüne kadar uzanan rengarenk bayrakların arasında, "Varoluş hakkı, direnme görevi", "Dünyanın aktivizmimize ihtiyacı var", "Faşist olmaktansa eşcinsel olmak daha iyi", "Aşkın her rengi vardır", "Yaşamak sadece nefes almak değildir", "Hastalık olmayan bir şeyin tedavisi yoktur", "Aşkın sizin izninize ihtiyacı yoktur" veya "Gisberta burada" gibi yazıların yer aldığı posterler görülüyordu.

“Ne daha az ne daha çok, eşit haklar”, “Maçoizm, faşizm ve homofobiye karşı mücadelemiz her gün”, “Bağımsız yaşam herkes içindir”, “İkili olmayan beden devrimcidir”, “Engelli kadınlar da direnişte” gibi sloganlar da atıldı.

Örgütten Filipe Gaspar, yürüyüşün başlamasından önce bu Cumartesi günü Lusa'ya yaptığı açıklamada, "Önemi, yirminci olması. Önemi, bir gerilemeye ve varlığımıza yönelik bir saldırıya tanık olmamız. Bu nedenle, özellikle de savaşabilenler için gelip savaşmak bir görevdir. Ne yazık ki, savaşamayanlar için de buradayız." dedi.

Filipe Gaspar, “Bu yılki zorunluluk, tam da aşırı sağın yönlendiricilerinden gelen tehditlere karşı mücadele etmek için daha da güçlendi” diyerek, yürüyüşün amacının “kamu alanını işgal etmek için sokağa çıkmak” olduğunu belirtti.

"Nefret söylemi korkunç bir şekilde arttı. Gazetelerin sayfalarında gördüğümüz yorumlara bir bakın, bizim için sürekli bir saldırıdır," diye hayıflandı ve insanlardan "her gün bir gazete açıp kimliğinizi veya saldırıya uğrama şeklinizi görmenin" nasıl bir şey olacağını hayal etmelerini istedi.

LGBTI+ bireylerin kendilerini kamusal alanda ifade etmemelerini teşvik eden yorumlar konusunda Filipe Gaspar, "bu tür eleştirilerin önyargıdan kaynaklandığını -ki hepimizde var- ve bu nedenle kimseye hakaret olmadığını" ve insanların hatalı bir şekilde cinselleştirilmesine dayandığını düşünüyor.

“Ama biz sevgiden bahsediyoruz”, “bir aileye sahip olma hakkından bahsediyoruz, bunu talep ediyoruz ve onlar da bizden evde kalmamızı, ailelerimizi, sevgimizin biçimini saklamamızı istiyorlar” diye devam etti.

Filipe Gaspar, eleştiride bulunanların yürüyüşe gelmesi halinde “burayı, bu mekanı ve bu varoluşları ziyaret eden insanlara ilişkin pek çok önyargı ve klişeyi yıkabileceklerini” söyledi.

"Gerçekten de savunmamızı indirip dinlemekle ilgili. Bizler insanız, herkes gibi insanoğluyuz, duygularımız var ve cinsel varlıklara indirgenmek, cinselleştirilmek veya fetişleştirilmek istemiyoruz. O yerde olmak istemiyoruz, gerçekten herkesin yerinde olmak istiyoruz: işte, kurumlarda, siyasette," diye vurguladı.