Dünyada kaç kişi çevrimdışı? Dijital uçurumu nasıl ölçebileceğinizi öğrenin.
Uluslararası Telekomünikasyon Birliği'ne (ITU) göre, dünya genelinde 2,6 milyar insan çevrimdışı kalıyor; bu da dünya nüfusunun yaklaşık %32'sine denk geliyor. Veriler geçen yıla ait, ancak size bir fikir vermesi açısından, 2023'teki sayı 2,8 milyardı (%35). Bu bir gelişme; aradaki farkı kapatıyoruz, ancak çok yavaş. Modernite ve yoksulluk hakkında hızlı sonuçlara varmadan önce, bu tahminlerin arkasındaki istatistikleri göz önünde bulundurmamız gerekiyor. ITU, üye devletlerinden internet kullanan kişi sayısına dair resmi verileri cinsiyet, yaş, kentsel/kırsal alan ve diğer parametrelere göre ayırarak topluyor. Esasen, çevrimiçi olanları toplam nüfustan çıkararak "bağlantısız" olanları ölçüyor. Öte yandan, bağlantısız insan sayısının arkasında bütün bir insanlık coğrafyası yatıyor: kırsal alanlarda, en yoksul ülkelerde yaşayanlar, hizmeti karşılayamayan veya bir faydası olmadığını düşünenler. Birçoğumuzun kırsal kesimlerde, daha az gelişmiş ülkelerde (%27'lik bir erişim oranına sahip) veya internet erişiminin aşırı pahalı olduğu bölgelerde yaşadığını biliyoruz. Bu, yalnızca internet bağlantısına fiziksel erişimi olmayanları değil; aynı zamanda beceri eksikliği, yüksek maliyetler, ilgisizlik veya kültürel engeller nedeniyle internet kullanmayanları da kapsıyor. Şehirlerde 5G, fiber optik hatlar, uydu, eğitim kampanyaları gibi devam eden çalışmalar meyvelerini vermeye başlıyor, ancak daha kat edilmesi gereken uzun bir yol var. Bu, yalnızca internet bağlantısına fiziksel erişimi olmayanları değil; aynı zamanda beceri eksikliği, yüksek maliyetler, ilgisizlik veya kültürel engeller nedeniyle internet kullanmayanları da kapsıyor.
Eurispes, İtalya'daki dijital dönüşüm üzerine bir rapor hazırlayarak ülkenin bu alanda karşı karşıya olduğu zorlukları ve fırsatları vurguladı. Araştırmacılar, burada demografik bağlamın Avrupa'daki en yüksek yaş olan 47,9 ortanca yaşla karakterize edildiğini ve 65 yaş üstü nüfusun toplamın neredeyse dörtte birini temsil ettiğini yazıyor. Bu veriler, dijital vatandaşlığın yapısını etkileyerek önemli boşluklar yaratıyor. İnternete erişimin artması, kullanım kalitesindeki ve kapsayıcılık kapasitesindeki iyileştirmelerle eşleşmedi. 2024'te nüfusun %87,7'si (51,6 milyon kişi) internete bağlı olacak, ancak 7 milyondan fazla vatandaş, özellikle yaşlılar, banliyölerde, iç kesimlerde yaşayanlar ve düşük gelirli aileler arasında tamamen dışlanıyor. Neredeyse tüm kullanıcılar birincil cihazları olarak bir akıllı telefon kullanıyor, yarısından biraz fazlası ayrıca bir PC kullanıyor, ancak SPID veya CIE gibi karmaşık hizmetlere erişim sınırlı. 2025 Eurobarometre Raporu'na göre, İtalyan vatandaşlarının yalnızca %43'ü geçen yıl kamu yönetimiyle dijital hizmetler aracılığıyla etkileşimde bulundu; bu oran AB ortalaması olan %61'e kıyasla oldukça düşük. Bu rakam, altyapı eksikliğinden ziyade, dijital hizmetler mevcut olsa bile, bunların tam kullanımını sınırlayan bir dizi kültürel, teknik ve organizasyonel faktörü yansıtıyor. İtalya, son yıllarda SPID, CIE, IO Uygulaması, pagoPA ve Elektronik Sağlık Kaydı (FHR) gibi temel araçları benimsemede önemli ilerleme kaydetti. AGID'e (2024) göre, 36 milyondan fazla vatandaşın aktif SPID kimlik bilgileri bulunuyor, ancak kullanım oranı eşit değil: sahiplerinin yalnızca %37'si kamu yönetimi hizmetlerine erişmek için düzenli olarak SPID kullanıyor.
Gençler günde ortalama 2 saat 20 dakikadan fazla zamanı sosyal medyada geçiriyor ve yalnızca %18'i interneti eğitim faaliyetleri veya toplumsal katılım için kullandığını bildiriyor. Dijital tüketim ile eleştirel kullanım arasındaki bu uçurum, dijital becerilerde yapısal bir zayıflığı ortaya koyuyor. Erispes, "İtalya, temel dijitalleşmenin dönüm noktasını aştı. Şimdi asıl zorluk, nitel kullanıma doğru ilerlemek." sonucuna varıyor.
ilsole24ore