Amerika'nın Yaz Seyahat Sezonu Karmaşa İçinde ve Daha da Kötüleşiyor

Amerika'nın yaz seyahat sezonu inişli çıkışlı başladı ve türbülans sadece gökyüzünde değil.

Havayolu şirketlerindeki kaos, düşen uluslararası talep ve Trump'ın genişlettiği seyahat yasakları, ABD turizm sektörü için önemli zorluklar yaratıyor.

Daha fazla koltuk bulunmasına ve pandemi dönemindeki kısıtlamaların sona ermesine rağmen, ABD'ye giden uluslararası yolcu sayısı azalıyor.

Reuters'a göre, ABD ile Avrupa arasındaki uçak biletleri geçen yıla kıyasla bu yaz %21'e kadar düştü ve bu, yoğun sezon olması gereken dönemde bile zayıf talebi yansıtıyor. Almanya ve Hollanda gibi önemli pazarlardan gelen rezervasyonlar sırasıyla %19 ve %17 düştü ve Batı Avrupa genelinde de benzer düşüşler yaşandı.

Analistler bu düşüşü yalnızca yaşam maliyetlerinin artmasına ve yurtdışındaki ekonomik belirsizliğe değil, aynı zamanda ABD'ye seyahat konusunda artan endişelere, siyasi istikrarsızlığa, öngörülemeyen vize süreçlerine ve ülkenin bir zamanlar olduğu kadar misafirperver olmadığı hissine bağlıyor.

Turistler, giriş süreçlerinin daha sorunsuz olduğu ve siyasi gerginliklerin daha az görüldüğü Asya , Latin Amerika ve Akdeniz'deki alternatiflere giderek daha fazla yöneliyor.

ABD havayolları ve turizme bağımlı işletmeler için talepteki düşüş alarm veriyor. Daha az uluslararası ziyaretçi, birçok yerel ekonominin yaz aylarında güvendiği oteller, turistik yerler, restoranlar ve perakende gelirlerine yapılan harcamaların azalması anlamına geliyor.

Daha az uluslararası yolcu gelirken, yerel taşıyıcılar kendi krizleriyle karşı karşıya. Havayolları, AS USA'nın yaz sezonunu rayından çıkarma tehdidinde bulunan zorlukların "mükemmel fırtınası" olarak adlandırdığı şey altında faaliyet gösteriyor.

Uçak kıtlığı listenin başında geliyor. Hala güvenlik sorunları ve üretim gecikmelerinden kurtulmaya çalışan Boeing, büyük taşıyıcıların yaz talebini karşılamak için güvendiği yüzlerce uçağı teslim edemedi. Delta ve United gibi havayolları rotaları kesmek, uçuş frekanslarını düşürmek veya hatta daha küçük uçaklara geçmek zorunda kaldı ve bu da koltuk mevcudiyetini sınırladı.

Daha da kötüsü, sürekli bir personel eksikliği var. Pilotlar, uçuş görevlileri, bakım ekipleri ve müşteri hizmetleri personeli yetersiz. Bazı durumlarda, uçuşlar uçuşları gerçekleştirecek kimse olmadığı için iptal ediliyor.

Sonra hava trafik kontrolü var. Önemli sonuçları olan radar altında bir kriz. Federal Havacılık İdaresi (FAA), ülkenin en yoğun olduğu New York ve Florida gibi önemli noktalarda kritik derecede yetersiz personel bulunduruyor. Kontrolör eksikliği, hava koşulları sorun olmasa bile gecikmelere ve iptallere neden oldu.

Bir endüstri analistinin söylediği gibi: "Bu, seyahatin en yoğun olduğu sezon ve sistem sınırlarına dayanmış durumda. Hiçbir gevşeklik kalmadı."

Lojistik aksaklıkların yanı sıra siyaset de Amerika'nın küresel seyahat merkezi olma rolünü tehdit ediyor.

NPR raporuna göre Trump, önceki seyahat yasaklarını büyük ölçüde genişletmeyi düşünüyor. Dışişleri Bakanlığı'nın yeni bir yazısı, 36'ya kadar ülkenin yeni güvenlik ve bilgi paylaşımı kıstaslarını karşılamadıkları takdirde 60 gün içinde genel kısıtlamalarla karşı karşıya kalabileceğini ortaya koyuyor.

Hedeflenen ülkelerin çoğu Afrika, Asya ve Karayipler'de bulunuyor ve bu ülkeler daha önceki ABD seyahat politikaları kapsamındaki muameleleri konusunda endişelerini dile getirmiş durumda. Eleştirmenler, ulusal güvenlik önlemleri olarak çerçevelenen yeni yasakların gelişmekte olan ülkeleri orantısız bir şekilde etkileyeceğini ve ABD'nin dünyanın çoğuna kapalı olduğu algısını güçlendireceğini savunuyor.

Yeni yasaklar yürürlüğe girmeden önce bile, yeni manşetler tereddüt yaratmaya yeter. Uluslararası gezginler karmaşık vize süreçleri, haksız tutuklamalar ve siyasi oynaklık nedeniyle başka destinasyonları seçiyor.

ABD turizm sektörü için durum en kötü senaryoya dönüşüyor.

Uluslararası çıkarlar zayıflıyor, uçaklar yurt içinde yere indiriliyor ve yeni bir seyahat yasağı dalgası küresel ziyaretçileri daha da caydırabilir.

Sonuç: Boş otel odaları, yarı dolu uçuşlar ve milyarlarca dolarlık potansiyel gelirin riske girmesi.