Vitrindeki Albümler'de bu hafta...

İzmir kökenli Yasak Helva topluluğu 2019 yılında çıkardığı ilk albümü “Rektefe” ile hem özgün beste yapmış hem de anonim eserleri davulbas-cümbüş-çağlama ile modern olduğu kadar esprili bir zekâyla da yorumlayarak tekdüze giden hayatımıza renk katmıştı. Salih Korkut Peker, Onur Ertem ve Hakan Görkem Bıyık’tan oluşan bu elektro-folk üçlüsü, şimdi altı yılın ardından çıkan yeni albümleri “Atamba” ile hem sound hem de yorum açısından renk paletini zenginleştiriyor.
“Atamba” ilkine oranla daha cesur ve deneysel bir çalışma. Yanı sıra sekiz parçalık repertuarın da tamamının özgün bestelerden oluşması memnuniyet verici. Yer yer erken dönem Replikas’ı anımsatan parçalara karşın, yerellik ve folklor duygusu daha güçlü ve aydınlık; şarkı sözlerindeki sarkastik öğeler ve külhan edebiyatı da eserleri güçlendiren farklı unsurlar. Ancak ilerleyen albümlerde açığa çıkacak, Yasak Helva’nın tüm potansiyeli, varsıllığı bundan ibaret değil. Kanıt olarak tek başına “İmansız” adlı parça gösterilebilir. Türler ve zamanlar arası bir yolculuk olarak bu albümün milliyeti haymatlos, karakteri toplumsal bellek. Felsefesi ise helvanı yaşarken ye!
Not: Üyelerinin bir çocukluk oyuncağı olan atamba, Balıkesir çevresinde sapan anlamına geliyor.
AHMET ALİ ARSLAN ‘MANASTIR’ (KURA RECORDS)1991 yılında Mersin’de doğmuş Ahmet Ali Arslan; Columbia Üniversitesi’nde elektrik-elektronik mühendisliği okumuş ama huzuru Ayvalık doğasının bedenine yüklediklerini müziğe tahvil edişinde bulmuş. Bugüne değin geride bıraktığı albümlere dördüncüsünü eklemiş. 75 dakikaya yayılan 15 parçalık “Manastır” albümünde, her bir parçada bir başka müzisyen yoldaşıyla doğaçlamaya dayalı düet yapmış.
“Manastır,” bir parça (Dervişin Ninnisi) dışında enstrümantal bir çalışma. Bu bir varoluş sorgusu, boşluklu zaman ve sonsuzluk duygusu içinde dolaşan bir huzur arayışı. Mütemadiyen doğaya yapılan serbest formlu sonik göndermelerle örülü bu kayıtlar birbirlerinden ayrıksı gibi görünse de kolektif bir ruh bütünlüğü içinde. Bir manada bir rehabilite mesaisi olarak yalnızlığa çare...
Makalelerden oluşan bir derleme gibi doğal bir tavrı var bu çalışmanın; mükemmeliyetçilikten uzak, alabildiğine nahif ve pastoral. Topraktan aldığını toprağa veriyor. Ambient, newage, world müzik üçgeninde salınsa da, bağımsız, zamansız ve mekânsız. Çoğu otuzlu yaşlarda 16 müzisyenin, yaylı tanburdan theremin’e kadar uzanan çalgı çeşitliliği içinde yan yana gelişiyle oluşan “Manastır”, hem kalite hem de tür açısından bizde çok görülen örneklerden biri değil.
Cumhuriyet