Sina'dan Uzak: İncil'de Görülen 10 Emrin Alındığı Yere Dair İpuçları

İncil'deki ipuçları, Musa'nın On Emri aldığı gerçek yeri işaret ediyor ve araştırmacılar, bu yerin Sina Dağı'ndan yüzlerce mil uzakta olduğunu öne sürüyorlar. İncil, Musa'nın gizemli bir dağa tırmanıp Tanrı'yla yüz yüze görüşmesini ve taş üzerine kazınmış On Emir'i taşıyarak geri dönmesini anlatan bir hikayeyi anlatır. Bu kutsal mekanın gerçek yeri tarih içinde kaybolmuş, bu da buranın Mısır'daki Sina Dağı mı yoksa Suudi Arabistan sınırındaki bir tepe mi olduğu konusunda tartışmalara yol açmıştır.

İncil bilgini Joel Richardson, "Suudi" teorisini destekleyerek, Jabal al-Lawz olarak bilinen uzak bir zirvenin, İncil'deki tasvire diğer herhangi bir yerden daha çok uyduğunu savunuyor. Dağ, onun iki katlı bir yapı olarak tanımladığı bir yapıdır; tıpkı İncil'de Musa'nın tek başına yükselirken diğerlerinin aşağıda kaldığı şekilde anlatıldığı gibi, geniş, kase biçimli bir platonun arkasında yükselen devasa bir zirve.

Daily Mail'in haberine göre, Musa'nın hikayesi, İsrailoğullarının Mısır esaretinden kurtarılıp vaat edilmiş topraklara nasıl götürüldüğünü anlatan Çıkış Kitabı'nda anlatılıyor. Kutsal Yazılara göre Tanrı, Musa'yı Sina Dağı'na çağırmış ve orada ona çadırın nasıl yapılacağı ve kurbanların nasıl kesileceği konusunda talimatlar vermiştir. Tanrı sözünü bitirdikten sonra Musa'ya, üzerinde On Emir'in yazılı olduğu iki taş levha verdi.

Richardson'ın, Cebel-i Levz yakınlarında, Hz. Musa'nın su çıkarmak için kayaya vurmasıyla ilgili hikâyeye bağladığı devasa bir yarık kaya bulunuyor. Alim ayrıca dağın yanından geçen kurumuş bir nehir yatağına da işaret etti; bu da kutsal metinlerden alınan bir diğer ayrıntı olup, Cebel-i Levz'in gerçek yer olabileceğinin "kanıtı"dır.

Ancak Daily Mail'in haberine göre Richardson'ın dağın yeri hakkındaki görüşü azınlıkta. Çoğu bilgin, Sina Dağı'nın Mısır'daki Sina Yarımadası'nda bulunduğuna inanmaktadır; çünkü İncil'de İsrailoğullarının çöldeki yolculuğunun anlatıldığı kısım bu bölgeyle yakından ilişkilidir.

En etkili faktörlerden biri de, uzun zamandır Sina Dağı olarak bilinen, aynı zamanda Cebel Musa veya "Musa Dağı" olarak da bilinen dağın eteklerinde 6. yüzyılda inşa edilen Aziz Katerina Manastırı'nın varlığıdır.

İlk Hıristiyan tarihçileri ve Bizans rahipleri, haritalar ve hac yolları aracılığıyla bu yerin İncil'de geçen dağ olduğunu tespit etmeye yardımcı oldular.

Ancak Daily Mail'in haberine göre, bazı modern bilim insanları bu yerin nerede olabileceği konusunda farklı bir görüşe sahip ve buradan yaklaşık 200 mil uzaklıkta bulunan Suudi Arabistan'daki bir dağ olabileceğini öne sürüyorlar. Richardson, Jabal al-Lawz'ı ilk kez 2018 yılında ziyaret ettiğinde "Bu, sadece İncil metnini okuyarak görmeyi bekleyeceğiniz şey." diye düşündüğünü hatırlıyor.

"Tesniye'de, sunağın hemen yanındaki dağdan bir nehrin aktığı ve nehrin tam orada olduğu yazıyor. Bugün ise temelde kurumuş bir nehir yatağı," dedi.

Suudi Arabistan'daki dağda arkeolojik buluntular da yapıldı; bunlar arasında 1984 yılında bulunan 12 taş sütun da yer alıyor. Daily Mail'in aktardığına göre, Çıkış 24:4'te Musa'nın bir sunak ve İsrail'in on iki kabilesini simgeleyen on iki sütun inşa ettiği anlatılıyor.

Dağın yamaçlarında ayrıca M.Ö. 1000'den önceye ait olduğu söylenen, çiftlik hayvanlarını tasvir eden antik petroglifler de bulunmaktadır. ve. Dağın yakınlarında ise inekleri tasvir eden petroglifler bulundu; bunlardan bazılarında başlarının üzerinde büyük hayvanlar tutan figürler betimleniyordu. Bu resimler, Musa'nın 40 gün 40 gece boyunca bir dağın tepesinde kaldığı sırada İsrailoğullarının tapınmak için altın bir buzağı inşa ettiğini anlatan Çıkış Kitabı'na tekabül ediyor.

Ancak Richardson, tüm bu "kanıtlara" ihtiyatla yaklaştığını da itiraf ediyor.

Bunun bir örneği, dağın yakınında bulunan ve Hz. Musa'nın, susamış ve şikâyet eden İsrailoğullarına su sağlamak için Horeb'de kayaya vurmasıyla ilgili İncil'deki öyküye denk gelen "Yarılan Kaya"dır. Ancak Allah ona su getirmek için kayaya yönelmesini emretti. Kutsal Yazılar, Musa'nın Tanrı'nın gücüne ve kutsallığına inanmadığını ve bunun yerine kayaya vurduğunu söyler. Daily Mail'in haberine göre söz konusu kaya, yaklaşık 100 metre yüksekliğindeki bir kaya yığınının yaklaşık 20 metre üzerinde yer alıyor. Richardson, "Bu özel kaya, İncil'deki kriterlere uyuyor. Ortadan ikiye bölünmüş, büyük su erozyonu nedeniyle oluşmuş ve doğru yerde," dedi. "Bu, parçalanmış kaya olabilir veya olmayabilir. İnanılmaz bir tesadüf olabilir."