Satürn'ün uydusunda uzaylı yaşamının varlığından şüpheleniliyor.

Satürn'ün uydusu uzaylı yaşama ev sahipliği yapabilir: Bilim insanları, Enceladus'un yaydığı yeni karmaşık organik moleküller keşfettiler ve bunun, uydunun yaşanabilir olabileceğini düşündürdüğünü belirttiler.
Daily Mail'in haberine göre, Avrupa Uzay Ajansı'na (ESA) göre Satürn'ün uydusu Enceladus'un yeraltı su okyanuslarında uzaylı yaşam formları bulunabilir.
Satürn'ün "uydusu" çorak görünse de, Güney Kutbu yakınlarında, buzlu yüzeydeki çatlaklardan sürekli olarak uzaya küçük buz taneleri fırlatılıyor. Cassini uzay aracı tarafından toplanan verileri kullanan bilim insanları, bu buz kristallerinin karmaşık organik moleküllerle dolu olduğunu keşfettiler.
Yeni bir araştırmaya göre, bu moleküllerden bazıları nihayetinde yaşamın ortaya çıkmasına yol açan bir kimyasal reaksiyonlar zincirinin parçası olabilir. Araştırmacılar, bu keşfin Enceladus'un artık yaşamı destekleyebilecek bir gezegen olmak için "tüm gereklilikleri karşıladığı" anlamına geldiğini söylüyor.
Ay'da sürekli sıvı su kaynağı, hidrotermal bacalardan gelen enerji kaynağı ve gerekli kimyasal elementler ile karmaşık organik moleküller bulunmaktadır.
Daily Mail'in haberine göre bu, Enceladus'ta yaşamın var olduğunun kesin kanıtı değil, ancak Satürn'ün uydusunun yaşama elverişli olma olasılığını önemli ölçüde artırıyor.
Berlin Özgür Üniversitesi'nden baş araştırmacı Dr. Nozair Khawaja, "Enceladus'ta yaşamın olmaması bile büyük bir keşif olurdu çünkü doğru koşullar varken böyle bir ortamda neden yaşamın olmadığına dair ciddi soruları gündeme getiriyor." dedi.
500 kilometrelik çapıyla (Arizona ile hemen hemen aynı) Enceladus, Satürn'ün altıncı büyük uydusudur. Yüzeyi son derece soğuktur ve sıcaklıklar -201°C'ye ulaşır. Ancak 2005 yılında bilim insanları, buzlu kabuğunun altında uçsuz bucaksız bir sıvı okyanus olduğunu keşfettiler. Gayzerler gibi su fışkırmaları, güney kutbu yakınlarındaki çatlaklardan fışkırır ve bazıları yüzeye geri dönerken, bazıları da dışarı doğru fışkırarak Satürn'ün etrafında uydunun yörüngesini yansıtan bir halka oluşturur.
Cassini uzay aracı Satürn'ün halkalarından geçerken bu buzlu tanelerden örnekler aldı ve bunların yaşamla ilişkilendirilebilecek karmaşık kimyasal reaksiyonların izlerini taşıdığını buldu.
Dr. Khawaja şöyle diyor: "Cassini, Satürn'ün E halkasından geçerken Enceladus'tan örnekler topluyor. Bu buzlu taneciklerde amino asit öncüleri de dahil olmak üzere birçok organik molekül keşfettik."
Ancak bu tanelerin bazıları yüzlerce yıllıktı, bu yüzden bilim insanları içlerindeki kimyasalların güneş ışınları tarafından değiştirilip değiştirilmediğinden emin olamadılar.
Cassini'nin 2008 yılında Enceladus'un toz bulutunun içinden geçerek, uydunun iç kısmından çıkan buz kristallerini Kozmik Toz Analizörü (CDA) ile toplamasıyla her şey değişti.
Cassini, bulutun içinden saniyede 18 km hızla geçerken, şimdiye kadar toplanmış en taze ve en hızlı verileri topladı. Bu hız, bilim insanlarının suyu diğer ilginç moleküllerden ayırmasına yardımcı olduğu için verilerin kalitesini önemli ölçüde etkiliyor.
Dr. Khawaja, "Daha düşük çarpma hızlarında buz parçalanır ve su molekülü kümelerinden gelen sinyal, bazı organik moleküllerden gelen sinyali gizleyebilir," diye açıklıyor. "Ancak buz parçacıkları CDA'ya hızla çarptığında, su molekülleri bir araya toplanmaz ve bu da bize daha önce gizli olan bu sinyalleri görme şansı verir."
Cassini tarafından toplanan muazzam miktardaki veriyi yıllarca inceledikten sonra, Dr. Khawaja ve çalışma arkadaşları nihayet bu taze buz kristallerinin organik moleküller de içerdiğini doğruladılar. Bu moleküller arasında Satürn çevresinde bulunanların yanı sıra daha önce tespit edilmemiş bazı yeni kimyasallar da vardı. Bu, Satürn'ün halkasında ve Enceladus'un buzlu gayzerinde tespit edilen moleküllerin, güneş radyasyonuyla etkileşime girerek sonradan oluşmak yerine, uydunun okyanusunda oluşmuş olması gerektiği anlamına geliyor.
Daily Mail'in haberine göre, Dünya'da bu organik moleküller, yaşamın ortaya çıkmasına yol açan kimyasal reaksiyonlar zincirinde yer alıyor ve bu durum Enceladus'ta yaşamın olabileceği ihtimalini artırıyor.
Dr. Khawaja, "Cassini verilerinde bulduğumuz organik moleküllerden potansiyel olarak biyolojik açıdan önemli bileşiklere kadar birçok olası yol var ve bu da Ay'ın yaşanabilir olma olasılığını artırıyor." dedi.
ESA, gelecekte Enceladus'a bir görev göndermeyi planlıyor. Bu görev, Güney Kutbu'ndaki püskürmelerden daha fazla buz tanesi toplayacak ve hatta Ay yüzeyine inecek. Bu, herhangi bir uzay ajansının Enceladus'a iniş yaptığı ilk sefer olacak ve olası yaşam koşulları hakkında daha fazla ayrıntı ortaya çıkarabilir.
mk.ru