Mısır'da yapılan bir keşif, Hz. Musa'nın İncil'deki öyküsüne dair yeni kanıtlar ortaya koydu.

Mısır'da keşfedilen antik bir atölye, Hz. Musa'nın İncil'deki öyküsüne yeni kanıtlar sunabilir. Araştırmacılar, Güney Sina'daki Vadi el-Nasb bölgesinde bir bakır eritme atölyesi, çok sayıda antik yapı ve gözlem noktası keşfettiler.
Daily Mail'e göre, antik atölyenin içinde bir arkeolog ekibi bir bakır eritme fırını, hammadde hazırlama aletleri, kil potalar, çanak çömlekler ve büyük miktarda bakır cürufu keşfetti. Alan, tarihi boyunca turkuaz ve bakır madenciliğiyle bilinen antik Serabit el-Khadim madencilik bölgesinin yakınında yer almaktadır.
Araştırmacılar, atölyenin tarihi önemini vurgulayarak, eski Mısırlıların alet, silah ve el sanatları üretimi için gerekli olan madencilik ve metal işçiliği konusunda ileri düzeyde bilgiye sahip olduklarını gösterdiler. Ayrıca, atölye, Sina Dağı da dahil olmak üzere geleneksel olarak Mısır'dan Çıkış yolu ile ilişkilendirilen yerlerin yakınında yer almaktadır.
Arkeologlar bu kalıntıları doğrudan Musa veya İsrailoğullarıyla ilişkilendirmese de, İncil bilginleri Yahudi veya İsrailoğullarının tarihsel olarak Mısır madenlerinde çalıştığını ve Serabit el-Khadim'de proto-İsrail yazıtlarının bulunduğunu belirtiyor.
Daily Mail'in haberine göre, Çıkış Kitabı'na göre Musa, İsrailoğullarını Mısır'daki kölelikten kurtarmış, Sina Çölü'nde 40 yıl dolaştırmış ve Sina Dağı'nda On Emir'i almıştır.
Araştırmayı duyuran Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı, "Bu, eski Mısır'daki endüstriyel ve madencilik faaliyetlerinin tarihine ilişkin anlayışımıza yeni bir boyut katıyor" dedi.
Ayrıca iki kumtaşı yapı daha keşfedildi: Biri Vadi el-Nasb'ın batı girişinde, diğeri ise alanın Vadi el-Sur çöl vadisine bitişik olduğu yerde.
Araştırmacılar bu yapıların muhafızlar ve maden işçileri için gözetleme kulesi olarak hizmet verdiğine, ancak daha sonra Mısır'ın Yeni Krallığı (MÖ 1550-1070) döneminde bakır üretim tesislerine dönüştürüldüğüne inanıyorlar.
Vadi el-Sur'un güney ucundaki üçüncü binanın büyük ihtimalle bir maden kontrol merkezi olarak hizmet verdiği ve içinde yerel ağaçlardan elde edilen kömür ile körük yapımında kullanılan saflaştırılmış kil bulunduğu tahmin ediliyor.
1999 yılında Amerikalı Mısırbilimci Gregory Mumford şöyle yazmıştı: "Madenlerde, muhtemelen Fenike ve İbranice'nin atası olan Kenanlıca gibi Kuzeybatı Sami dillerinden birini konuşan Güneybatı Asya'dan gelen savaş esirleri çalışıyordu."
Birçok İncil bilgini, Serabit el-Hadim'de proto-İsrailliler tarafından yapılmış yazıtların varlığına dair kanıtlara atıfta bulunarak, burada Sami işçilerin varlığını göstermektedir.
Araştırmacılar, bölgede İbranice İncil'de geçen Tanrı isimlerinden birinin geçtiği yazıtlara bile rastladılar.
İncil'e göre İsrailoğulları Mısır'da köleleştirilmiş, şehirler kurmaya ve zor koşullarda çalışmaya zorlanmışlardı.
Tanrı, Firavun'la yüzleşmesi ve onları serbest bırakması için Musa'yı seçti. Mısır'ı felaketler vurduktan sonra Firavun, mucizevi bir şekilde ikiye ayrılan Kızıldeniz'den kaçan İsrailoğullarını serbest bıraktı.
Hz. Musa'nın yolculuğunun ilk yılında Sina Dağı'nda On Emir'i aldığı ve sonunda MÖ 1406-1407 civarında Kenan olarak da bilinen Vaat Edilmiş Topraklara ulaştığı söylenir.
Birçok İncil bilgini, Serabit el-Khadim'de Sami işçilerin varlığına dair kanıtlara dikkat çekmiştir; bunlar arasında proto-İsrail yazıtları ve İbranice İncil'de Tanrı'nın isimlerinden birinin geçmesi de yer almaktadır.
İncil'e göre, Mısır'da yetişmiş bir Yahudi olan Musa, İsrailoğullarını kölelikten kurtarmış, Firavun'la yüzleşmiş ve onları Sina Çölü'nden geçirmiştir.
Yolculukları sırasında Sina Dağı'nda On Emir'i aldılar ve sonunda MÖ 1406-1407 civarında Kenan olarak da bilinen Vaat Edilmiş Topraklara ulaştılar.
mk.ru