Köpek büyüklüğünde yeni bir dinozor türü keşfedildi ve bu tür, kadim ekosistemlere dair bir ipucu olarak görülüyor
ABD'de benzersiz uyluk kemiğine sahip nadir dinozor iskeleti keşfedildi
Paleontoloji alanında yapılan son bir keşif bilim camiasını şok etti: Bilim insanları, yaklaşık 150 milyon yıl önce ABD'de yaşamış, günümüz köpekleriyle aynı boyutlarda yeni bir dinozor türü keşfettiler.
başlık görselinin altındaki test pankartı
Çalışma, mollyborthwickae adlı yeni bir dinozor türünü tanımlıyor. Cins adı Latince'de "gizemli koşucu" anlamına geliyor. Bu dinozor, bir Labrador veya retriever ile hemen hemen aynı boyuttaydı ve kuyruğu, toplam vücut uzunluğunun yaklaşık yarısını oluşturuyordu.
Kemiklerin çoğu 2021-2022'de Colorado'daki Morrison Formasyonu'nda bulunmuş olsa da, bilim insanları kafatasını ve omurganın bir kısmını kaçırmıştı ve bu da hayvanın tam boyutunu ve özelliklerini belirlemeyi zorlaştırıyordu. Ancak, kemikleri ve özelliklerini analiz ederek uzmanlar bu dinozorun hafif, otçul ve çok hızlı bir koşucu olduğu ve bu sayede yırtıcılardan kaçınabildiği ve çevresinde hızla hareket edebildiği sonucuna vardılar.
Londra Doğa Tarihi Müzesi'nden baş araştırmacı Paul Barrett, bu kadar küçük dinozorların, özellikle de tam iskeletlerde son derece nadir olduğunu söyledi.
"Aslında neredeyse tam bir iskelete ulaşmak çok nadir görülen bir durum ve bu tür buluntular o dönemin ekosistemlerini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor" diye vurguladı.
Dinozorun ayırt edici özelliği, diğer türlerden farklı olan ve benzersiz kas bağlantılarının varlığını gösteren femur kemiğiydi. Bilim insanları ayrıca bunun Çin dinozoru Yandusaurus hongheenis ile yakın akraba olduğunu buldular.
Araştırmacılar, Mollyborthwickae'nin henüz tam olarak gelişmiş bir yetişkin hayvan olmadığını, çünkü omurlarından bazılarının henüz kaynaşmadığını öne sürüyorlar.
"Kemiklerde herhangi bir hasar yok. Doğal koşullar veya kaza sonucu ölmüş olma ihtimali var ama henüz kesin bir veri yok" diyor arkeolog.
Profesör Barrett, yeni dinozor türlerinin haftada bir keşfedildiğini, ancak daha küçük türlerin çok daha nadir olduğunu söylüyor. Bunun nedeni, kazılarda fark edilmelerinin zor olması ve iskeletlerinin genellikle yok edilmesi veya toprak altında saklı kalmasıdır.
Ancak, bilim insanlarının antik ekosistemlerin daha eksiksiz bir resmini oluşturmasına, türlerin çeşitliliğini ve o zamanların yaşamındaki rollerini anlamasına yardımcı olan tam da bu tür bulgulardır. Bunlar, besin zincirlerini, dinozorların davranışlarını ve adaptasyonlarını yeniden yapılandırmamıza ve ayrıca ekosistemlerin milyonlarca yıl boyunca nasıl geliştiğine dair bir fikir vermemize olanak tanır.
Yazarlar:
