İngilizlerin Afrika kökenli olduğu ortaya çıktı

Antiquity dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, 7. yüzyılda İngiltere'nin güneyinde gömülen iki kişinin kalıntıları üzerinde yapılan genetik analiz, bu kişilerin Batı Afrika'dan yakın atalara, muhtemelen bir büyükanne ve büyükbabaya sahip olduğunu gösterdi.

İngiltere'de Erken Orta Çağ, kıta Avrupası'nın kuzeyinden yoğun bir göç dönemi olarak bilinir. Tarihlerde, isimleri "Anglo-Sakson dönemi" teriminin ve belki de ülkenin adının temelini oluşturan Anglus, Sakson ve Jütlerin göçünden bahsedilir. Ancak, daha uzak bölgelerden göçün rolü uzun süredir belirsizliğini korumaktadır.

Göçlerin ölçeği, yönü ve sonuçları hakkındaki sorular, Avrupa arkeolojisinde onlarca yıldır tartışmalı bir konu olmuştur. Günümüzde arkeogenetik yöntemler, yalnızca kültürel değil, aynı zamanda bireysel biyografik bağlantıları da tespit etmeyi mümkün kılmaktadır.

Erken Orta Çağ Avrupa'sındaki göç modellerini incelemek için uluslararası bir araştırma ekibi, 7. yüzyıldan kalma iki mezarlığa (Kent'teki Updown ve Dorset'teki Worth Matravers) gömülmüş kişilerin DNA dizisini çıkardı. Sonuçlar iki makalede yayınlandı.

Updown'daki çalışmaları yöneten Lancashire Üniversitesi'nden Profesör Duncan Sayer'e göre, Kent, altıncı yüzyılda, yani "Frank dönemi"nde yoğun bir kıtasal temasın yaşandığı bir bölgeydi. Updown'ın kraliyet merkezi Finglesham'a yakınlığı, daha geniş bir elit ağla bağlantıları olduğunu düşündürüyor.

İncelenen kalıntıların çoğu Kuzey Avrupa veya Batı Britanya ve İrlanda kökenli olduğunu gösteriyordu. Ancak, her mezarlıktaki bir bireyde yakın zamanda Batı Afrika kökenli olduğuna dair işaretler vardı. Her iki bireyin de mitokondriyal DNA'sı (anne soyu) Kuzey Avrupa kökenliyken, otozomal DNA'sı (her iki ebeveynden gelen) modern Batı Afrika halklarının -Yoruba, Mende, Mandenka ve Esan- genetik profiliyle açıkça örtüşüyordu.

Bu, bu kişilerin gömülenlerin geri kalanından çok farklı, karışık bir genetik geçmişe sahip olduğunu gösteriyor. Daha detaylı analizler, her birinin Batı Afrika kökenli bir büyükbabası olduğunu gösterdi.

Profesör Sayer, erken ortaçağ İngiltere'si ile Kıta Avrupası, Bizans ve Afrika arasındaki bağları daha da net bir şekilde izlemeyi mümkün kılan şeyin, yalnızca nesnelerin dağılımı değil, aynı zamanda insanların hareketlerine dair kanıtlar olan genetik veriler olduğunu belirtiyor.

Ayrıca okuyun: Yaygın Bir Alışkanlığın Pankreas Kanserine Neden Olduğu Ortaya Çıktı

MAX'te MK: ana haberler - hızlı, dürüst, yakın

Yazarlar: