Çernobil'deki domuzların neden hala "parladığı" ortaya çıktı

Bilim insanları, Çernobil yaban domuzlarındaki radyasyon seviyesinin artışının yalnızca 1986'daki kazadan değil, aynı zamanda geçen yüzyılın ortalarında yapılan küresel nükleer testlerden de kaynaklandığını tespit etti.

Kirlenmiş bölgelerde yaşayan hayvanların etlerinde, Çernobil patlaması sırasında yayılan radyoaktif bir element olan sezyum-137'nin önemli konsantrasyonları hâlâ bulunuyor. İzotopunun 30 yıllık yarı ömrüne rağmen bilim insanları 1990'lardan bu yana arka plan radyasyonunda beklenen iki katlık düşüşü gözlemleyemediler.

Bu anomaliyi çözmek için Viyana Üniversitesi ve Hannover Üniversitesi'nden oluşan uluslararası bir ekip, yüksek hassasiyetli kütle spektrometrisi kullanarak yaban domuzlarının dokularını analiz etti. Sonuç olarak, sezyum-135 keşfedildi. Sezyum-135, son derece uzun bir yarı ömre (2,3 milyon yıl) sahip olan ve son derece yavaş bozunması nedeniyle standart dedektörlerle neredeyse tespit edilemeyen bir izotoptur.

Radyasyon ekolojisi uzmanı Profesör Georg Steinhauser'in anlattığına göre, izotopları ayırt etmek ve kaynaklarını belirlemek ancak özel ekipmanlar sayesinde mümkün oldu. Sezyum-135'in 1950'li ve 60'lı yıllarda atmosferde yapılan nükleer denemeler sonucu ekosistemde biriktiği ortaya çıktı. Uzun ömürlü izotop, yaban domuzunun beslenmesinin temelini oluşturan toprakta ve mantarlarda korunuyor.

Dolayısıyla, hayvan etindeki radyasyon seviyelerinin sürekli yüksek olması iki faktörün birleşik etkisiyle açıklanmaktadır: Çernobil kazası ve küresel nükleer silah denemeleri. Keşif, ekosistemleri onlarca yıl boyunca etkileyen radyoaktif kirlenmenin uzun vadeli etkilerine ışık tutuyor.

Ayrıca okuyun: Çernobil yasak bölgesinde yaşayan köpekler hakkında yeni gerçekler ortaya çıktı

Yazarlar: