Akciğer kanseri: İki yeni tedavi seçeneği onaylandı

Akciğer kanseri tedavisinde bir adım daha. İtalyan İlaç Ajansı (AIFA), EGFR genindeki mutasyonları (hastaların yaklaşık %15'inde, çoğunlukla sigara içmeyenlerde bulunur) hedef alan moleküler hedefli ilaç osimertinib için iki yeni endikasyonu onayladı.

Bunlardan ilki, EGFR mutasyonları olan lokal olarak ilerlemiş (Evre IIIB-IIIC) veya metastatik (Evre IV) küçük hücreli olmayan akciğer kanseri hastalarında birinci basamak tedavi olarak osimertinib ve kemoterapi kombinasyonuyla ilgilidir. Onayla sonuçlanan Flaura2 klinik çalışmasında, bu kombinasyonla tedavi edilen hastaların yarısı tanıdan dört yıl sonra hayattaydı; bu gerçekten önemli bir sonuçtur.

İki birinci basamak seçeneği: kemoterapi ile veya kemoterapisiz

Şimdiye kadar, osimertinib tek başına (monoterapi olarak) lokal olarak ilerlemiş veya metastatik EGFR mutasyonlu tümörler için standart birinci basamak tedaviydi. Bu nedenle, bugünden itibaren hastalar iki seçeneğe sahip olacak: kemoterapiyi ekleyip eklememek. Milano'daki Avrupa Onkoloji Enstitüsü Torasik Onkoloji Bölümü Direktörü ve AIOT (İtalyan Torasik Onkoloji Derneği) Başkanı Filippo de Marinis, "Osimertinibe kemoterapi eklenmesi, tümörün direnç mekanizmalarını aşmamızı ve tedavide daha fazla ilerleme kaydetmemizi sağlıyor," diye açıklıyor. "AIFA'nın osimertinib'in kemoterapiyle birlikte geri ödenmesini onaylaması, ilerlemiş hastalığı olan bu hastalara osimertinib bazlı iki birinci basamak tedavi seçeneği sunuyor. Bu, klinisyenlerin her hastanın özelliklerine göre en etkili tedaviyi seçmelerine ve böylece kişiselleştirilmiş bir yaklaşım sunmalarına olanak tanıyor."

Kombinasyonun avantajları

Geçtiğimiz Eylül ayında, Barselona'da düzenlenen 2025 Dünya Akciğer Kanseri Konferansı'nın Başkanlık Sempozyumu'nda, 557 hastayı kapsayan Flaura2 çalışmasından önemli güncellemeler sunuldu: Osimertinib ve kemoterapi kombinasyonu, tek başına osimertinib ile karşılaştırıldığında, hastalığın ilerlemesi veya ölüm riskini %38 oranında azalttı. Çalışmada, kombinasyonla tedavi edilen hastaların %63'ü üç yıl, %49'u ise dört yıl hayatta kalırken, osimertinib monoterapisinde bu oran sırasıyla %51 ve %41 idi.

"EGFR mutasyonu, zaman içinde tedavi kararlarını etkili bir şekilde yönlendiren en önemli etkenlerden biri olduğu kanıtlanmış bir biyobelirteçtir," diye açıklıyor Avrupa'da Akciğer Kanserine Karşı Kadınlar (WALCE) Başkanı, Orbassano'daki San Luigi Gonzaga Hastanesi Tıbbi Onkoloji Direktörü ve Torino Üniversitesi Tıbbi Onkoloji Profesörü Silvia Novello. "İleri evre küçük hücreli olmayan akciğer kanseri (KHDAK) için herhangi bir tedavi endikasyonundan önce moleküler profilleme yapılmalıdır. Yeni kombinasyon sayesinde uzun süreli sağkalım mümkün ve bu hastalar topluma ve iş hayatına yeniden entegre edilebilir. Bu ortamda, yaşam kalitesinin korunmasıyla karakterize edilen uzun süreli sağkalımdan bahsetmeye başlıyoruz."

Hedeflenen "bakım" terapisi

İkinci AIFA onayı, EGFR mutasyonları taşıyan, lokal olarak ilerlemiş, rezeke edilemeyen küçük hücreli olmayan akciğer kanseri (KHDAK) hastalarının tedavisi için osimertinib monoterapisinin geri ödenmesini kapsamaktadır. Bu, söz konusu popülasyonun kemoradyoterapi sonrası elde edilen faydaları optimize etmek için hedefli bir idame tedavisine erişebildiği ilk örnektir. Bu durumda onay, osimertinib'in hastalığın ilerlemesi veya ölüm riskini %84 oranında azalttığı ve ilerlemesiz sağkalımı üç yıldan fazla uzattığı Laura çalışmasından elde edilen verilere dayanmaktadır. de Marinis, "Bunlar eşi benzeri görülmemiş sonuçlar," diye yorumladı. "Bu veriler, akciğer kanseri hastalarının mümkün olan en erken zamanda teşhis ve tedavi edilmesi gerektiğinin altını çiziyor. AIFA'nın onayı sayesinde osimertinib, bu ortamda küratif amaçlı kullanılabilen ilk hedefli tedavi haline geldi."

AstraZeneca Onkoloji Tıbbi İşler Başkanı Paola Morosini, "AIFA'nın son iki onayı, yeni nesil bir tirozin kinaz inhibitörü olan osimertinib'in, EGFR mutasyonlu küçük hücreli olmayan akciğer kanserinin tedavisinde kilit bir tedavi olduğunu ve hastalığın her aşamasındaki hastalara somut faydalar sağladığını doğruluyor," diyerek sözlerini tamamlıyor. "AstraZeneca'nın araştırmalarının, akciğer kanseri tedavisini yeniden tanımlayabilecek bir ilacın değerini ortaya koymaya yardımcı olmasından gurur duyuyoruz."