Etik emeğin lüksü


Getty
Başyazılar
Tedarik zincirinde sömürü amacıyla yönetim altına alınan dördüncü lüks şirket olan Valentino Bags'in ardından, büyük moda evlerinin gerçek kontrol kapasitesine ilişkin tartışmalar yeniden alevlendi. Kâr ahlaktan daha önemli hale gelirse, bazı markaların gerçekten lükse mi yoksa kitle pazarına mı ait olduğu sorusu ortaya çıkar.
Aynı konu hakkında:
Milano mahkemesinin önleyici tedbirler bölümü, Valentino Spa'nın çanta ve seyahat aksesuarları üreten şirketi Valentino Bags Lab srl'nin, üretim taşeron zincirindeki bazı Çin fabrikalarında emek sömürüsünü kontrol edemediği iddiasıyla yargısal yönetimine emir verirken - Armani, Dior ve Alviero Martini'den sonra bir yıl içinde dördüncü dava - bazıları merak etmeye ve moda ve lüks sektöründe çalışanlara şu soruyu sormaya başladı: Büyük bir şirketin gerçekten tüm tedarik zincirini kontrol etmesi mümkün mü yoksa örneğin bir defile sırasında prototip üretiminin kaçınılmaz olarak önemli ölçüde arttığı belirli bir anda, geçici de olsa bir şeyler kontrolden çıkabilir mi?
İddialara göre Valentino Bags, müteahhitlik şirketlerinin "gerçek çalışma koşullarını doğrulamak için uygun önlemleri uygulamadığı" göz önüne alındığında, durum böyle görünmüyor, kısacası, soruşturmacılara göre, bunu çok iyi ve bir süredir biliyordu, ancak bir milyar avroyu aşan cirolara ulaştığınızda ve piyasada aniden bazı aksesuarlara büyük talep olduğunda, tüm ara adımlara değil, nihai sonuca daha fazla odaklanmanız kesinlikle doğrudur. Bu durum her sektörde yaşanıyor ama tedarik zincirinin tamamını, tüm aşamalarını gerçekten kontrol eden, zanaatkarlarını tek tek tanıyan, örneğin pamuğunun nereden geldiğini, Çin'in zorunlu çalışma sömürüsünü bilen lüks şirketlerde neredeyse hiç yaşanmıyor. Giyim ve aksesuar çok pahalı, krizlerden etkilenmiyor, Çinli sahtecilerin TikTok'ta yaydığı sahte videolardan etkilenmiyor ve bu aylarda bile rekor kâr ve temettü elde etmeye devam ediyorlar. Dolayısıyla eğer etik, bir şirketin temel varlıklarından biri olacaksa ve şirketin ve yöneticilerinin değerini ölçmenin bir ölçütü olacaksa, bu noktada kendimize moda markalarının ne olduğunu, değerlerinin nelerden oluştuğunu ve onları lüks markalarla mı yoksa kitle pazarıyla mı karşılaştırmanın doğru olduğunu sormalıyız.
Bu konular hakkında daha fazlası:
ilmanifesto